Hz. MUHAMMED ( s.a.v.)´in KISA HAYATI

Peygamberimiz Hz. Muhammed ( s.a.v.) Miladi 571 yılı Nisan ayının 20`sine rastlayan Rebiul evel ayının 12. Pazartesi gecesi sabaha karşı Mekkede doğdu. Babası Kureyş kabilesinin Haşimoğullarından Abdülmuttalib oğlu Abdullah`tır. Annesi, Kureyş kabilesinin Zühre oğullarından Vehb`in kızı Amine`dir. Peygamberimiz doğduğu gece, dünyada olağanüstü bir çok olaylar meydana geldi. 1) O gece Iranda Hükümdar (Kisra) Sarayının ondört sütunu yıkılmış. 2 ) Sava gölü kurumuş. 3 ) Bin yıldan beri yanan mecusilerin tapındıkları ateşler birdenbire sönmüştür. Bu olaylar gelecekte Iran saltanatının yıkılacağına, Bizans Imparatorluğunun çökeceğine ve putperestliğin ortadan kalkacağına işaret ediyordu.

Hz. MUHAMMED´in COCUKLUGU : Mekke`nin havası ağır ve sıcak olduĝundan Mekke eşrafları çocuklarını daha serin olan Badiye denilen yere süt Annelere verip emzirirlerdi. Hz. Peygamberimiz de Sa´d kabilesinden HALIME adında bir süt Anneye verildi Süt Anneye verilinceye kadar Suveybe adında bir cariye emzirmişti. Hz. Muhammed (s.a.v.) süt Annesi Halimenin yanında beş yaşına kadar kaldı. Sonra annesine teslim edildi. Daha sonra Peygamberimiz 6 yaşına geldiĝinde annesi ve hizmetçileri Ümmü Eymen ile birlikte akrabalarını görmek hem de babasının mezarını ziyaret etmek maksadıyla Medineye gitti bir ay kaldıktan sonra Mekkeye dönmek üzere yola çıktılar. Ebva denilen köyde annesi vefat etti. Böylece doğmadan 2 ay önce babasını kaybeden Peygamberimiz 6 yaşında da annesini kaybetti. Hizmetçileri Ümmü Eymen tarafından Mekke´ ye getirilerek dedesi Abdülmuttalibe teslim edildi. Dedesinin vefatından sonra 8 yaşında olan Peygamberimiz amcası Ebu Talibin yanında kaldı. Amcası elinden geldiği kadar ona öksüzlüğü hissettirmemeye çalışıyordu. Onu öz evlatlarından daha çok seviyordu. Ebu Talib ticaretle uğraşırdı. Peygamberimiz 12 yaşında iken amcasıyla Şam yakınındaki Busra kasabasına gitti. Orada BAHIRA adında bir Rahib Hz. Muhammedi görünce onu simasından son Peygamber olacağını sezdi ve amcasına Mekkeye geri dönmesini söyledi. Cünkü yahudilerin ona kötülük yapacaklarından korkuyordu Ebu Talib`de malını hemen orada satarak Mekkeye döndü.

Cocukları: Hz. Muhammed 25 yaşına gelince asil ve zengin olan Hz. Hatice`nin ticaretini yapmak üzere Şam`a gitti. Ticaret dönüşünde 40 yaşında olan Hz. Hatice ile evlendi. Bu evlilik´ten, Kasım, Abdullah, Zeyneb, Rukiye, Ümmü Gülsüm ve Fatime adında çocukları olup, Ibrahim ismindeki çocuğu ise mısırlı Mariye`den doğmuşdur.

KABE HAKEMLIGI

Bazı yerleri sellerden yıkılan Kâbe`yi tamir etmeye başlayan Mekkeliler, sıra “HACERÜLESVED” i yerine koymaya gelince her kabile bu şerefi kazanmak için adeta birbiryle yarışa girdiler hatta bu yüzden kavga çıktı. Sonra güvenilir ve doĝru olduĝuna inandıkları Hz. Muhammed (s.a.v)´i hakem yapmaya ve vereceĝi hükme razı olmaya karar verdiler. O zaman 35 yaşında bulunan peygamberimiz “HACERÜLESVED” i bir yaygı üzerine koydu ve yaygının uçlarından kabile başkanlarına tutturarak hep birlikte yukarı kaldırdılar. Peygammberimiz de mübarek elleriyle " hacerülesved " taşını yerine koydu. Böylece büyük bir anlaşmazlık ortadan kalkmış oldu.

ILK VAHIY

Hz. Muhammed 40 yaşında iken miladi 610 yılının Ramazan ayında pazartesi günü Mekke yakınında bulunan Hira dağındaki mağaraya çekilmiş bütün varlığı ile Allaha yönelmişti. Bu sırada Cebrâil (a.s) kendisine görünerek (OKU) emriyle başlayan (ALAK) süresinin ilk 5 âyeti okuyarak ilk Vahiy gerçekleşmiş oldu. Peygamberimiz hemen eve gelip Hz. Hatice´ye beni örtün çok üşüyorum diye ifade ederek durumu anlattı. Hz. Hatice`de Hanif dininden olan amcasının oğlu VARAKA BIN NEVFEL`e durumu anlattı . VARAKA; yemin ederimki sen Peygamber olacaksın keşke ihtiyar olmasyadım ve halkın seni Mekkeden sürecekleri zaman senin yanında olup yardımcı olsaydım, dedi.

Ilk Müslümanlar

Ilk Vahyin gelmesiyle Peygamber olan Hz.Muhammed (s.a.v) Peygamberliğini ilk önce güvendiği kişilere söylüyor ve onları Islama dávet ediyordu. Peygamberimiz (s.a.v)`e ilk önce sadık eşi Hz. Hatice, çocuklardan Hz. Ali, kölelerden Hz. Zeyd bini Harise, büyüklerden Hz. Ebubekir iman ederek müslüman oldular.

Habeşistan`a ilk Hicret : Müşriklerin müslümanlara yaptıkları eziyet her geçen gün artıyordu. Müslümanlar ibadetlerini serbestçe yapamıyorlardı. Bu nedenle peygamberimizin izniyle 11 erkek ve 4 kadından oluşan ilk kafile, peygamberliğin 5.ci yılında Hz. Osman başkanlığında Mekke`den gizlice Habeşistan`a gittilr. Bu ilk kafilenin iyi karşılandığını duyan müslümanlardan, 80 kişilik ikinci bir grub daha Hz. Ali`nin kardeşi Càfer – i Tayyar başkanlığında Habeşistan`a hicret ettiler.

BOYKUT

Hz. Hamza ve Hz. Ömer in müslüman olması ve Islamın günden güne yayılması müşrikleri iyice korkuttu. Bunun üzerine müslümalara karşı şu Boykut kararını aldılar: „Müslümanlarla ve onları himaye edenlere hertürlü alakayı kesecekler, onlarla hiç kimse görüşmeyecek, alışveriş etmeyecek, kız alıp vermeyecektir.“Mansur bini Ikrime bu anlaşmayı yazdı ve kábenin duvarına astılar. Müslümanlar Islam uğruna her türlü sıkıntıya katlandılar. Bu boykut üç yıl devam etti. Sonunda müşriklerden bir kaç kişi insafa gelerek bu zàlim anlaşmayı yırttılar ve böylece boykut sona ermiş oldu.

„ SENETÜL HÜZÜN „ Boykut`un kalkmasıyla peygamberimiz (sav.) ve müslümanlar rahat bir nefes aldılar fakat çok geçmeden peygamberimizin amcası Ebu Talib, bir kaç gün sonra da hanımı Hz. Hatice vefat ettiler. Bu iki vefat peygamberimzi ve müslümanları çok üzdüğü için bu yıla üzüntülü yıl anlamına gelen „ SENTÜL HÜZÜN „ adı verilmiştir.

AKABE BiÀTLARI : Peygamberimiz, peygamberliğn 11.ci yılı hac mevsiminde Mekke dışına çıkarak Medineden gelen 6 kişiyle görüştü ve onları Islama dàvet etti. onlar da müslüman oldular ve Medinede Islamın yayılmasına çalıştılar. Ertesi yıl, peygamberliğin 12. yılında Mekkeye gelen Medinelilerden 12 kişilik bir grub Akabe denilen yerde peygamberimizle görüştüler. Bunlar Allah`a şirk koşmamak, Hırsızlık yapmamak, Zina etmemek, yalan ve iftiradan sakınmak ve peygamberimize karşı gelmemek hususunda peygamberimize biàt ettiler, söz verdiler. Buna 1. Akabe biàtı denir. Medineliler kendilerine Islamiyeti öğretecek bir kimse istediler. Peygamberimiz de Müsàb bini Umeyr`i gönderdi. Musàb, Medinede Islamın öğretilmesi ve yayılmasında büyük hizmetler gördü. Peygamberliğin 13. yılında Medineli müslümanlar`dan 75 kişilik bir grub Mekke`ye geldi. Bunların ikisi kadındı. Akabe denilen yerde peygamberimizle görüştüler ve 2. Akabe Biàtı gerçekleşmiş oldu. „Kadınlarını, kızlarını nasıl koruyorlarsa peygamberimizide öyle koruyacaklarına, darlık ve genişlik zamanında, her hal ve durumda itaate, sözün daima doğrusunu söylemeye ve Allah yolunda herhangi bir şeyden korkmamaya „ Peygamberimiz (s.a.v.)´e söz verdiler. Peygamberimiz (s.a.v. )`i de Medine`ye dàvet ettiler .

MI`RAC : Peygamberimiz (sav.) , Hicret`ten bir buçuk yıl önce Receb ayının 27. gecesi Mekkedeki Mescid – i Haram`dan Kudüsteki Mescid – i Aksa`ya götürülmüş, oradan da göklere yükselerek Sidretül münteha`ya ulaşmış ve melekut alemini seyretmiştir. Peygamberimiz Mi`raç`tan, Ümmetine şu hediyelerle dönmüştür. 1 ) Bakara süresinin son iki àyeti; "Amenerresulü. 2 ) Ümmetinden Allaha şirk koşmayanların Cennete gireceği müjdesi. 3 ) Beş vakit namazlar da Mi`raç gecesinde farz kılınmıştır.

HICIRET

Peygamberimiz (sav.)`in Mekkden Medineye göç etmesine „Hicret " denir. Müşriklerin baskı ve zulümlerinine devam etmesi üzerine peygamberimiz (sav.) müslümanların Mekkeden Medineye hicret etmelerine izin verdi. Müslümanlar grublar halinde Medineye göç ettiler. Müşrikler, Medinelilerin müslüman olması ve Mekke`deki müslümanların da Medineye göç etmesiyle kuvvetli bir Islam topluluğunun oluşmasından korktular. Islàmiyeti kökünden yöketmek için, Ebu Cehlin teklifi üzerine peygamberimizi öldürmeye karar verdiler. Müşriklerin gizlice aldığı bu ölüm kararı, Allah tarafından peygamberimize bildirildi ve hicret etmesine izin verildi. Evet Hz. Muhammed (sav.), Miladi 622 yılında Hz. Ebu Bekir`le birlikte Mekkeden Medine` ye hicret ettiler ve Sevr dağındaki mağarada 3 gün gizlendiler. Müşrikler izlerini takib ederek mağaranın önüne kadar geldiler. Fakat mağaranın girişine bir örümceğin ağ germesi ve güvercinin yuva yapması, müşriklerin içeri girmeden geri dönmelerini sağlamıştır. Ayrıca Suraka adında bir pehlivan izlerini bulup iyice yaklaştı. Tam bu sırada atının ayakları dizlerine kadar kuma battı. Bu durumu gören Suraka korktu ve peygamberimizden àf diliyerek geri döndü. Arkadan gelenlere de „ ben buraları aradım kimse yoktur.“ diyerek onları geri çevirdi. „ SURAKA „ daha sonra müslüman olmuştur. Peygamberimiz (sav.) hicret yolculuğunda bir pazartesi günü Medine yakınında`ki „KUBA" köyüne ulaşarak burda on günden fazla kaldı ve burada Kuba Mescidini yaptırdı. Mescid yapılırken peygamberimiz de bir işçi gibi çalıştı. Islam tarihinde yapılan ilk Mescid „ KUBA „ Mescididir. Medine`de büyük bir sevgi ile karşılanan peygamberimiz (sav.), Ebü Eyyüb Ensari hazretlerinin evinde, yedi ay kadar misafir kaldı. Ebü Eyyüb Ensari`nin evinin önünde bulunan boş arsayı, peygamberimiz satın alarak, MESCID – i NEBEVI ve etrafında da kendisinin oturması için odalar yaptırdı.

ENSAR VE MUHACIR: Mekkeden Medineye göç eden müslümanlara „Muhacir „ Mekke´ den gelen müslümanlara her türlü yardımı yapan Medineli müslümanlara da „ Ensar „ denir. SUFFA : Mescid – i Nebevi`nin bir tarafında üstü kapalı olarak yapılan yere „Suffa „ burada barınanlara da „Ashab – ı Suffa „ denilmiştir.

BEDIR Savaşı: Mekkeli müşrikler Islam` a ve Hz. Muhammed`e düşmanlıklarını devam ettiriyorlardı. Bunun üzerine Medine yakınında Sam`dan dönen Ebü Süfyan kervanının basılacağı haberi Mekke`ye ulaşınca, mekkeli Müşrikler „Bin „ kişilik bir ordu ile Medine üzerine yürüdüler. Hicretin 2. miladi 624 yılında peygamberimiz (sav.) 305 kişilik bir ordu ile yola çıktı ve Bedir denilen yerde düşman`la karşılaştılar. Bedir savaşı müslümanların zaferiyle sonuçlanmış, düşman 70 ölü 70 `de esir bırakarak kaçtılar. Müslümanlar ise 14 şehit verdi.

UHUD Savaşı : Müşrikler Bedir Savaşının intikamını almak için Hicretin 3. Miladi 625. yılında Üç bin kişilik büyük bir ordu ile Medine`ye doğru hareket ettiler. Peygamberimiz de 700 kişilik bir kuvvet`le yola çıktı. Medine yakınında „UHUD „ mevkiinde karşı karşıya gelerek savaştılar. Ilk etap`ta gàlip gelen Islam ordusu, Özellikle Okçu birliğinde`ki bazı müslümanların yerlerini terk etmelerini gören müşrikler, bir manevra ile savaştan gàlip çıktılar. Ancak bekledikleri sonucu elde edemeden Uhut`an çekildiler. Bu savaşta müslümanlar 70 şehit verdiler. Müşrikler`den 22 kişi öldürüldü. Hz. Hamza bu savaş`ta şehit olmuştur.

HENDEK Savaşı : Müşrikler Hicretin 5. miladi 626 yılında müslümanları tamamen yoketmek üzere 10 bin kişilik orduyla Medine`ye hareket etmişlerdir. Peygamberimiz (sav.) Selman – i Farisi`nin önerisi üzerine Medine etrafında Hendekler kazılarak şehri savunmaya çalışmışlardır. Hendek savaşında, Medine ve müslümanlar 30 gün kuşatma altında kalmış, Allah`ın yardımıyla bir Fırtına kopmuş, müşrikler bozguna oğradı. Korku ve dehşet içinde bir çok yiyecek ve mal bırakarak kaçtılar. Böylece bu savaş müslümanların gàlibiyetiyle sona ermiştir.

HUDEYBIYE Antlaşması : Hicretin 6 Miladi 628 yılında Hz. peygamber`le Mekke müşrikleri arasında Hudeybiye antlaşması yapılarak müslümanlar eskiye oran`la rahat nefes aldılar. Bu arada Hz. peygamber (sav.), Bizans imparatoruna, Iran, Mısır, Habeşistan, Umman ve Bahreyn Devlet başkanlarına elçiler yolladı. Islam`a dàvet mektupları gönderdi.

MEKKE`nin FETHI : Hicretin 8. Miladi 630 yılında peygamberimiz (sav.) 10 bin kişilik bir orduyla Mekke üzerine yürüdü. Peygamberimiz (sav.) Mekke`nin kan dökülmeden alınmasını istiyordu. Dediği gibi de oldu. Mekke kan dökülmeden fethedildi. Kutsal Kàbe ve etrafı Putlardan temizlendi ve orada toplanan insanlara peygamberimiz ; Allahın birliğini, insanların eşit olduğunu, geçmişteki kan dàvalarının kaldırıldığını anlattıktan sonra şu anlamdaki ayeti okudu : „Ey insanlar, Biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Tanışasınız diye milletlere, kabilelere ayırdık. Sizin Allah katında en şerefliniz, O`ndan en çok sakınanızdır. Süphesiz Allah bilir ve işitir. „ Bu süreç içerisinde daha birçok savaş ve seriyeler yapılmıştır.

VEDA HACCI : Peygamberimiz (sav.) Hicri 10. Miladi 632 yılında yüzbinden fazla müslümanla birlikte Hacca gitti. Peygamberimiz (sav.) Arafat`ta yaklaşık 124 bin müslümana, meşhur „VEDA HUTBE „` sini okudu. Bu hutbede, eşitlik ilkeleri bildirilmiş, gerçek anlamda huzur ve mutluluğun temelleri atılmışır. Bu hutbe, insan hakları evrensel beyannamesinden çok önce, insan haklarını koruyucu önemli hükümler getirmiştir. Peygamberimiz Veda Haccını yapıp Medineye döndü ve bir süre sonra hastalanan peygamberimiz (sav.) rahatsızlığının 18. Günü ve 8 Haziran`a rastlayan Rebiul – Evvel ayının Pazartesi gününde vefat ederek Refik – i A`la`ya ( Allah huzuruna ) çıkmışlardır. Binlerce salat ve selam ona olsun.

Allah (c.c.) cümlemizi, Kur`an`dan ve Süünnet`ten ayırmasın, yüce Resulü (s.a.v.)`in şefaatine nàil eylesin.. Amin... Vel hamdu lillàhi Rabbil Àlemin.

Yazar - Ramazan ECE   

Batman -Türkiye

Geri Dönüs